Marmaris, batısında Reşadiye Yarımadası ve Kerme Körfezi, kuzeyinde Ula, doğusunda Balan Dağı, Karadağ ve Günlük Tepeleri ile güneyinde Akdeniz ile çevrilidir. Körfezin önünde kıyıya ince bir dille bağlı olan Adaköy, onun önünde Bedir Adası, Keçi Adası ve Güvercin Adası bulunur.
MARMARİS RESİMLERİ
MARMARİS FOTOĞRAFLARI
MARMARİS GÖRÜNTÜLER
MARMARİS VİDEO
MARMARİS SPOR
MARMARİS EMLAK
MARMARİS KİRALIK
MARMARİS SATILIK
MARMARİS KONUT
MARMARİS DENİZ
MARMARİS KUM
MARMARİS MUĞLA
MARMARİS GÜNEŞ
MARMARİS KUMSAL
MARMARİS İKLİM MARMARİS TARİH
MARMARİS COĞRAFYA
MARMARİS SOSYALYAPI
MARMARİS EKONOMİ
MARMARİS TARIM
MARMARİS HAYVANCILIK
MARMARİS BALIKÇILIK
MARMARİS KÜLTÜR
MARMARİS ULAŞIM
MARMARİS DOĞA
MARMARİS DERNEK
MARMARİS TURLAR
MARMARİS
MUĞLA MARMARİS
MARMARİS RESİMLERİ
MARMARİS FOTOĞRAFLARI
MARMARİS GÖRÜNTÜLER
MARMARİS VİDEO
MARMARİS SPOR
MARMARİS EMLAK
MARMARİS KİRALIK
MARMARİS SATILIK
MARMARİS KONUT
MARMARİS DENİZ
MARMARİS KUM
MARMARİS MUĞLA
MARMARİS GÜNEŞ
MARMARİS KUMSAL
MARMARİS İKLİM MARMARİS TARİH
MARMARİS COĞRAFYA
MARMARİS SOSYALYAPI
MARMARİS EKONOMİ
MARMARİS TARIM
MARMARİS HAYVANCILIK
MARMARİS BALIKÇILIK
MARMARİS KÜLTÜR
MARMARİS ULAŞIM
MARMARİS DOĞA
MARMARİS DERNEK
MARMARİS TURLAR
MARMARİS
MUĞLA MARMARİS
Marmaris yaz aylarında 100.00’i bulan şehir içi nüfusuyla artık devasa bir tatil şehri durumundadır. Otellerin yatak kapasitesi 60,000’i aşmıştır. Her bütçeye uygun otel bulmak mümkündür. Yüzlerce lokanta, cafe, eğlence yeri açılmıştır.
Marmaris Netsel Marinası Güney Ege’nin en büyük ve modern marinasıdır. Net Holding tarafından işletilen marinada, yatlara her türlü servis verilmektedir. Marina ile çarşı arasındaki rıhtıma ise Mavi Yolculuk ve günübirlik gezi tekneleri bağlanırlar. Yat limanından Venedik deresini takip ederek içeri yöneldiğinizde barlar sokağına çıkacaksınız. Her türlü müzik zevkine hitap eden barlar sağlı sollu bu sokakta sıralanır. Çoğu eski Marmaris evlerinin restorasyonuyla dönüştürülmüştür bugünkü işlevlerine. Yüksek duvarlarla çevrili eğlence kompleksleri de açılmıştır bu bölgede son yıllarda.
Eğlence sabahın ilk ışıklarına kadar sürer. Rıhtım boyunca sıralanan bar ve lokantalar ise günbatımı öncesinde dolmaya başlar. Rıhtıma paralel ve dik inen sokaklar Marmaris’in gece yaşamının en renkli noktasını oluştururlar. Müziğin ve eğlencenin her türü vardır.
Eski kent devasa bir alışveriş merkezi gibidir. Araç trafiğine kapalı, üstü tentelerle örtülü sokaklara sıralanmış dükkanlar ve tezgahlar çok renkli bir görüntü oluştururlar. Alışveriş niyetiniz olmasa bile, bu sokaklarda dolaşmaktan keyif alacaksınız.
Armutalan Marmaris ilçesine bağlı bir beldedir. Marmaris ilçesine komşu Armutalanın etrafı ormanlık tepelerle çevrili olup doğu yönü denize bakmaktadır. Coğrafi konumu ve olağanüstü panoramasıyla kısa sürede hızlı bir gelişme göstermiştir. Turizme hizmet veren otel,motel ve sosyal tesis sayısı hızla artmaktadır. Gürültüden uzak oluşu havasının ve suyunun güzelliği, ilçe merkezinin hemen bitişiğinde bulunması önemli bir özelliğidir.
Bu nedenle yaz ve kış aylarında oturmak isteyenlerin, emeklilerin tercih ettikleri bir beldedir. Nüfusu 14 bine yaklaşmaktadır.
Bu nedenle yaz ve kış aylarında oturmak isteyenlerin, emeklilerin tercih ettikleri bir beldedir. Nüfusu 14 bine yaklaşmaktadır.
Marmaris körfezinin batı ucundaki eşsiz koyda yer alan belde elit bir tatil için vazgeçilmez turizm merkezidir. Sırtını dağlardan inen çam ormanlarına yaslamış olan belde adını çok sayıdaki su kaynağından alır. Suyunun en önemli özelliği sindirim sistemine iyi gelmesidir. Oldukça düzenli ve çekici sahil şeridi, tüm koy boyunca uzanan plajı, nezih konaklama tesisleri, restaurant, bar, eğlence ve alışveriş merkeziyle dikkat çeker.
Modern ve geleneksel yapının buluştuğu koyda eski yerleşim, sahil şeridinin hemen arkasında "köyiçi" denen yerde tüm otantikliğiyle siz misafirlerini bekler. Dağların buluştuğu yerdeki kanyonunu ve çevresini gezmek doğa tutkunları için ayrı bir macera olacaktır.Botanik bahçe şeklinde düzenlenmiş içmeler parkı belde girişinde hemen dikkati çeker. parkın hemen arkasındaki sanat sokağında geleneksel el sanatlarının en güzel örneklerini bulabilir biraz daha ilerlerseniz su parkında çocuklarınızla birlikte eğlenceli dakikalar geçirebilirsiniz. İçmelerin ortasından geçen derenin iki yakasını süsleyen hediyelik eşya ve elişi sergilerinden alışveriş yapmanın keyfini yaşamak gerekir.
Yaz aylarında bu kadar çok oteli, barı, restaurantı bir arada görmemişsinizdir. Bu kadar harekketi bir anda yaşamamışsınızdır. Gündüz denize girilen bu uzun sahil şeridi, gece eğlencenin merkezlerinden biri oluveriyor. Birde üçüncü bir yüzü var Uzunyalının onuda kış aylarında gölstermekte. Kışları çok güzel ve sakin yürüyüşler yapabilir, bizikletinizle geziye çıkabilirsiniz. Marmaris - İçmeler arası 8 km uzunluğundaki bu sahil bandımız belki kışın yazdan daha da güzeldir.
Marmaris’e girerken sağda, vadi boyunca uzanan, eski ama son yıllarda artan yapılaşmayla hızla büyüyen bir beldedir. Antik Physkos kenti de hemen bitişiğinde, Asar Tepesi’ndedir. Tüm Marmaris çevresinde olduğu gibi burası da ormanlık tepelerle çevrili bir doğanın içindedir. 1995’li yıllara kadar sebzecilik ve
meyvecilikle geçinen köy hızla gelişerek konut alanına dönüşmüştür. Merkeze uzaklığı bir kilometredir. Nüfusu 6 bin kadardır. Marmaris çevresinde gidilebilecek alternatif yerler ve ulaşım imkanları:
meyvecilikle geçinen köy hızla gelişerek konut alanına dönüşmüştür. Merkeze uzaklığı bir kilometredir. Nüfusu 6 bin kadardır. Marmaris çevresinde gidilebilecek alternatif yerler ve ulaşım imkanları:
Marmaris’in yaz sıcağından bunalırsanız Netsel Marina’yı geçip, Günnücek piknik alanına gidebilirsiniz.
Parfümcülükte kullanılan sığla yağının sağlandığı günlük ağaçları arasında yazın suyu çok azalan bir dere de bulunmaktadır. Piknik alanı orman idaresi tarafından düzenlenmiştir. Plaj ve kamp alanından yararlanabilirsiniz.
Parfümcülükte kullanılan sığla yağının sağlandığı günlük ağaçları arasında yazın suyu çok azalan bir dere de bulunmaktadır. Piknik alanı orman idaresi tarafından düzenlenmiştir. Plaj ve kamp alanından yararlanabilirsiniz.
Günlük (Sığla) Ağacı Dünya’da yalnızca Anadolu’nun belli bir yöresinde, Marmaris, Köyceğiz, Fethiye ve Milas’ta yabani olarak saf halde ya da başka ağaçlarla karışık ormanlar oluşturarak yetişen günlük ağacından eczacılıkta, parfüm ve kozmetik sanayiinde kullanılan sığla yağı elde edilir. Sığla yağı esmer gri renkli, bal kıvamında, hoş kokulu ve acımsı tadı olan bir maddedir. Bileşiminde uçucu yağ, reçine ve sinnamik asit bulunur.
Yara iyileştirici, asalak öldürücü ve balgam söktürücü etkilere sahiptir. Merhem ya da yakı halinde uyuz gibi bazı deri hastalıklarının tedavisinde kullanılır. Çok eski çağlardan beri bilinen bu yağ eski Mısır’da mumyalama işlerinde kullanılıyordu.
Yara iyileştirici, asalak öldürücü ve balgam söktürücü etkilere sahiptir. Merhem ya da yakı halinde uyuz gibi bazı deri hastalıklarının tedavisinde kullanılır. Çok eski çağlardan beri bilinen bu yağ eski Mısır’da mumyalama işlerinde kullanılıyordu.
Balsam kıvamındaki sığla yağı ağacın gövdesine açılan yarıklardan dışarı sızar. Akan sıvı kabukla birlikte kazınarak alınır. Kazınarak alınan bu kabuklar su dolu bir kazanda kaynatıldıktan sonra etrafında delikler olan silindir şeklindeki bir kovana doldurulup mengeneyle sıkılır. Bu işlemle sığla yağı kabuktan ayrılıp depolanacağı bölüme akar. Geriye kalan yağı alınmış kabuklar kurutulduktan sonra ‘günlük’ yada ‘buhur’ adıyla tütsü olarak kullanılır.
Günümüzde Marmaris’te günlük ağacından sığla yağı çıkaran tek bir kişi var. O da 57 yıldır bu işle uğraşan 73 yaşındaki İsmet Baka. 16 yaşında bu işe başladığı dönemde 200 kişinin çalıştığını ve yılda 150 ton sığla yağı elde edildiğini anlatan İsmet Baka “Bu iş artık bitti. Kala kala bir ben kaldım, daha kaç yıl yaparım bilinmez. Bir yılın emeği toplam 200 kilo yağ’’ diyor.
Sahilden Yalancı Boğaz’a giden yolun 3. km’sinde ufak bir yerleşim alanıdır. Kuzey yönü ormanlık tepelerle çevrili, gürültüden uzak, sakin bir köşedir. Plajının kumu incedir. Marmaris’in gece manzarasının en güzel göründüğü yerlerden biridir. Adını deniz kenarındaki yüksek bir ak kayadan almıştır. Kalınabilecek birkaç motel vardır.
Aktaş’tan devam eden yol 2 km. sonra Adaağzı’ndan geçer. Burası yeni bir yerleşim alanı olma yolundadır. Marmaris koyunun deniz sporlarına uygun bir köşesidir.
Marmaris’ten bakınca boğaz gibi görünen (merkeze 8 km) ve halk arasında Yalancı Boğaz olarak tanımlanan 800 metre uzunluğundaki doğal set, Nimara Yarımadası’nı (Cennet veya Yıldız adası) karaya bağlar. Bu set yat limanı ve çekek yeri olarak hizmet veren işletmeleri barındırır aynı zamanda.
Ada olarak bilinen ama aslında yarımada olan Cennet Adası (Nimara yarımadası) Marmaris’in karşısında boylu boyunca uzanır. Yarımada günübirlik teknelerin uğrak yerlerinden birisidir. Her sabah Marmaris’ten kalkan tekneler gidişte ya da dönüşte uğrarlar Cennet Adası’na. Bütün gün boyunca kalanlar da vardır.
Ama dilerseniz, kent merkezine 8 km uzaklıktaki Yalancı Boğaz’a kadar minibüs ya da aracınızla gidip yürüyerek Cennet Adası’na çıkabilirsiniz. Patika yollar kent kalabalığından uzakta ve doğayla başbaşa ideal bir yürüyüş güzergahı oluşturur. Manzara çok güzeldir. Teknelerin yanaştığı iskele çevresinde çardak lokantalar ve kafeler vardır.
Adada az bilinen ilginç bir mağara bulunuyor. Yalancı Boğaz’ı geçip Cennet Adası’na girildiğinde başlayan orman yolu, sağa ve sola olmak üzere ikiye ayrılıyor. Sola ayrılan yolda bir kilometre ilerlendiğinde henüz adı bile olmayan mağaranın yakınına ulaşılıyor. Mağarayı bulabilmek için kesinlikle bir rehbere ihtiyaç var çünkü herhangi bir işaret yok. Mağaraya önce tırmanarak sonra çalılıklar arasında güçlükle yürüyerek ulaştığınızda karşılaştığınız manzara sizi büyüleyebilir.
Mağara galerisi oldukça geniş ve gözalıcı sarkıt ve dikitlerle dolu.
Çamlık İskelesi
Mağara galerisi oldukça geniş ve gözalıcı sarkıt ve dikitlerle dolu.
Çamlı Köyü’nden devam eden yol 9 km sonra Boncuk’a ulaşır. Boncuk çevrenin çok sevilen koylarından biridir. Suyu berrak ve dinlendiricidir. Sahilde düzenli dikilmiş palmiye ağaçları olan bir dinlenme tesisi bulunmaktadır. Yalnızlık ve sükunet arayanlar ve kayalık yerde yüzmeyi sevenler için çok elverişli bir koy. Tesisin hemen yanında bulunan küçük bir antik kalıntı tarih meraklıları için ilgi çekici.
Marmaris-Muğla yolunun 11. km’sindeki Karacasöğüt yol ayrımından sapıp çamlar arasında uzanan yol izlendiğinde eşsiz Gökova sahillerine ulaşılıyor. Karacasöğüt limanı mavi yolculuk teknelerinin önemli uğrak yerlerinden biri. Önceki yıllarda meydana gelen ve geniş bir alanı tahrip eden yangının izlerine rağmen hala gözde.
Somalıkaya Düdeni ve Suçıktı mağarası adlarıyla iki bölümlü mağaranın Somalıkaya Düdeninin ana giriş noktalarından biri de burada. Mağaraya inişte yanınızda şişme bot olmalı. Galerilerde ancak botla ilerlemek mümkün.
Bu bölüm 421 metre uzunluk ve 15.5 metre derinliğe sahip. Mağaranın 342 m’lik bölümü aktif ve 2 gölü barındırıyor. Amatör gezginler mağaraya rehber eşliğinde girmeli ve 10 metreden fazla da uzaklaşılmamalı. Somalıkaya Düdeninin 1 km batısında yer alan Suçıktı Mağarasının ise ancak 1 km uzunluktaki bölümü keşfedilebilmiş mağaracılar tarafından.
Bu bölüm 421 metre uzunluk ve 15.5 metre derinliğe sahip. Mağaranın 342 m’lik bölümü aktif ve 2 gölü barındırıyor. Amatör gezginler mağaraya rehber eşliğinde girmeli ve 10 metreden fazla da uzaklaşılmamalı. Somalıkaya Düdeninin 1 km batısında yer alan Suçıktı Mağarasının ise ancak 1 km uzunluktaki bölümü keşfedilebilmiş mağaracılar tarafından.
Turunç’a otobüsle veya kendi aracınızla karayoluyla gidiyorsanız çamlar arasında uzanan virajlı bir yoldan geçeceksiniz. İçmeler’i geçtikten sonra tırmanış başlıyor. Eğer sürücü koltuğundaysanız çevrenin ve Marmaris Körfezi’nin güzelliğine dalıp gitmeyin, virajlara dikkat edin. 20 km’lik asfalt yolu ralli meraklısı değilseniz yarım saatte alabilirsiniz. Ama isterseniz deniz yoluyla gidin, 15 millik bir yol.
Nasıl giderseniz gidin ama Turunç’a mutlaka gidin. Marmaris’te konaklıyorsanız bir gününüzü ayırıp, Marmaris’in büyük kenti unutturmayan ortamından çıkın. Yokuşlar, inişler, virajlar ve hep yanıbaşınızda olan çamlar arasından giderken ansızın karşınıza çıkıverecek Turunç. Aşağıda sanki mavinin özel bir tonuyla boyanmış gibi bir deniz. Çivit mavisi, cam mavisi, gökyüzünün denize düşmüş mavisi, mavinin her tonu denizde. Etrafı çamlarla süslü yüksek tepelerle çevrili, tepelerden bir serinlik düşüyor sahile, güneş her zaman parlak ama bunaltıcı değil.
Narlar, dutlar, incirler, erikler, keçiboynuzları ve tabii turunçlar...
Narlar, dutlar, incirler, erikler, keçiboynuzları ve tabii turunçlar...
Turunç Belediyesi Turunç’a adını veren ve son yıllarda azalan turunç ağacı sayısını artırmak için yeni dikimler yapıyor. Ayrıca çevreye renk katan sardunyalar, zakkumlar, begonviller her yerde. Turunç, mavi yolculuğa çıkan teknelerin vazgeçilmez uğraklarından birisidir. Akşam olunca koyda demirlemiş teknelerden, sahildeki lokantalardan şarkılar yükselir.
Ha, unutmadan, Turunç koyunda da Marmaris ve İçmeler’de olduğu gibi "Mavi Bayrak" dalgalanıyor. Mavi Bayrak suyu, kumu ve çevresi temiz, yatlar için gerekli altyapıya sahip koylara, uluslararası bir örgüt tarafından çekiliyor.
Ha, unutmadan, Turunç koyunda da Marmaris ve İçmeler’de olduğu gibi "Mavi Bayrak" dalgalanıyor. Mavi Bayrak suyu, kumu ve çevresi temiz, yatlar için gerekli altyapıya sahip koylara, uluslararası bir örgüt tarafından çekiliyor.
Karayoluyla, Orhaniye, Selimiye ve Bozburun’a Datça yoluna girerek ve Hisarönü yön levhasını izleyerek de gidilebiliyor. Böyle yaparsanız Hisarönü’nü de katmalısınız turunuza. Ama biz Bayır üzerinden gitmeyi tercih edeceğiz. Marmaris’ten çıkıp İçmeler’i geçiyor ve Turunç yoluna giriyoruz. Dar asfalt yol bir süre keskin virajlarla tırmanıyor. Kısa bir düzlük ardından Turunç yolundan ayrılıyor ve Bozburun’a yöneliyor. Çam ormanının serinliğinde küçük yerleşimlerin arasından geçip yaklaşık yarım saat sonra Bayır’a ulaşılıyor.
Bayır Köyü son yıllarda jiplerle yapılan "safari" turlarının gözde durak noktası oldu. Mola verip, köy meydanındaki dev boyutlu tarihi çınar ağacının altındaki açık kahvelerden birinde bir çay ya da köpüklü ayran içmeyi unutmayın. Acıkanlar gözleme de ısmarlayabilir.
Hikmeti neredendir bilinmez ama kocamış çınarın etrafında bir tur atmanın ömrü uzattığı söylenir. Bayırlılar bunu aynı zamanda bir “anıt ağaç” olan çınarın künyesine yazıp asmışlar. Meydan çeşmesinin buz gibi suyu, yüzünüzü ve içinizi ferahlatacak.
Hikmeti neredendir bilinmez ama kocamış çınarın etrafında bir tur atmanın ömrü uzattığı söylenir. Bayırlılar bunu aynı zamanda bir “anıt ağaç” olan çınarın künyesine yazıp asmışlar. Meydan çeşmesinin buz gibi suyu, yüzünüzü ve içinizi ferahlatacak.
Bayır Köyü’nün antik Syrna kentinin üzerinde kurulduğu, şimdi caminin bulunduğu alanda sağlık tanrısı Asklepios’a adanmış bir tapınağın yeraldığını iddia ediliyor. Tapınaktan bugüne ulaşan hemen hiç bir iz kalmamış. Syrna kentinin akropolisi köyün 2 km kuzeydoğusunda Yancağız Tepesi üzerindedir.
Akropolise Bayır’dan bugün de kullanılan antik taşlı yol izlenerek gidilebilir. Tırmanış yaklaşık yarım saat sürer. Akropoliste kent surlarının bir bölümü, mezar kapak taşları ve yapı kalıntıları görülecektir. Bayır mezarılığındaki antik taşlar da büyük olasılıkla Syrna kentinden.
Akropolise Bayır’dan bugün de kullanılan antik taşlı yol izlenerek gidilebilir. Tırmanış yaklaşık yarım saat sürer. Akropoliste kent surlarının bir bölümü, mezar kapak taşları ve yapı kalıntıları görülecektir. Bayır mezarılığındaki antik taşlar da büyük olasılıkla Syrna kentinden.
Bayır’a 9 km uzaklıktaki Turgut, turizm sayesinde gelişmeye başlamış bir köy. Turistlerin gruplar halinde gelip alışveriş ettikleri halı ve hediyelik eşya mağazaları, köyde büyük bir canlılık yaratmış. Turgut girişinde eli yüzü düzgün çok sayıda lokanta da hizmet veriyor. Bilhassa jiplerle yapılan safari turlarına katılanların vazgeçilmez uğrak yerlerinden olan Turgut Köyü’ndeki halıcılık uğraşı büyük şehirlerdeki faaliyetlerle yarışır durumda.
Türkiye’nin hemen her yerinde dokunan halıların sergilenip satıldığı, ihracatın yapıldığı mağazalarda çalışanların büyük bölümü imalatla uğraşıyor. Alışveriş için gelen ziyaretçiler, halının dokunuşunun yanı sıra yünün nasıl iplik haline getirilip doğal kök boya ile boyandığını görebiliyorlar. Su dolu bir kazanın içine atılan kozalardan ipek halıların dokunduğu ipin elde edilişini de ilgiyle izliyorlar. Plajıyla, ipek ve yün halılarıyla turistlerin ilgisini çeken Turgut’taki restoranlarda deniz ürünlerinin yanısıra köy yemeklerini de bulmak mümkün.
Orhaniye Turgut’tan sadece 2,5 km uzaklıkta. Turgut’tan sonra yol ikiye ayrılıyor. Orhaniye için sağa, Selimiye için sola devam etmek gerekiyor. Hisarönü körfezinin kıyısındaki en önemli turizm merkezlerinden biri Orhaniye’dir. Hisarönü körfezine gelen yatlar Orhaniye’de mutlaka gecelerler. Orhaniye’de deniz her zaman çarşaf gibidir. Çevresindeki çam ormanının rengi suya vurmuş, deniz sadece buraya özgü bir renge sahip olmuştur. Çevre o kadar sakindir ki, kendinizi suya bıraktığınızda yüzerken çıkardığınız sesten başka bir şey duymazsınız.
Koyun ortasında bir ada ve adanın tepesinde de kale kalıntıları var. Kalenin bölgede kurulu Bybassos antik kentine ait olduğu sanılıyor.
Kayık tutarak adaya, patika yolu izleyerek tepedeki kale kalıntılarına kadar çıkabilirsiniz. Manzara harikadır. Yorgunluğunuza değecek. Kaleye Turgut Köyü’ndeki şelaleden kemerler ve su altına döşedikleri borular aracılığıyla su getirmiş Bybassos’lular. Birleşik kaplar kuralından yararlanmışlar.
Kayık tutarak adaya, patika yolu izleyerek tepedeki kale kalıntılarına kadar çıkabilirsiniz. Manzara harikadır. Yorgunluğunuza değecek. Kaleye Turgut Köyü’ndeki şelaleden kemerler ve su altına döşedikleri borular aracılığıyla su getirmiş Bybassos’lular. Birleşik kaplar kuralından yararlanmışlar.
Orhaniye’den Hisarönü körfezine tekne turu da düzenleniyor. Selimiye, Hisarönü ve İnbükü gibi koylar ve Dişlice adasında mola veriliyor. Öğle yemeği dahil tur akşama kadar sürüyor. Hisarönü körfezindeki Dişlice Adası, küçük kanyonları ve kaya yapısıyla ilgi çekiyor. Orhaniye Koyu girişinde, Keçibükü mevkiinde bulunan ve yatların yaz kış konakladıkları ve bakımlarının yapıldığı Martı Marina ve Otel tesislerinin yanında manastır kalıntıları var. Bahçesindeki mozaikler görmeye değer.
Orhaniye’den kıyıyı izleyerek Bozburun’a yöneliyoruz. Yol geniş ve asfalt. Orhaniye’den 10, Turgut ayrımından 7 km sonra Selimiye’deyiz. Selimiye de Bodrum-Marmaris arasında seyreden mavi yolculuk teknelerinin uğrak yerlerinden biri. Köy yeşillikler içinde. Deniz suyu temiz ve genellikle durgun ama öyle aman aman bir kumsalı yok.
İskele kenarında toplanmış küçük ama kaliteli lokantalar teknelere ve çevreden gelenlere hizmet veriyor. Menülerinde o gün tutulmuş taze balık var. Sonsuz bir sükunet hakim çevreye. Kalabalıktan uzak tatil yapmak isteyenlere duyurulur.
İskele kenarında toplanmış küçük ama kaliteli lokantalar teknelere ve çevreden gelenlere hizmet veriyor. Menülerinde o gün tutulmuş taze balık var. Sonsuz bir sükunet hakim çevreye. Kalabalıktan uzak tatil yapmak isteyenlere duyurulur.
Selimiye çevresinde tarihi kalıntılara da rastlanıyor. Antik adı Hydas olan Selimiye çevresinde üç kale kalıntısı var.
Biri Selimiye’nin en yüksek tepesinde, diğeri Sarıkaya tepesinde, sonuncusu ise Kızılköy Mahallesi’ndeki Aşarkale. Koyun güneydoğu tepelerindeki Helenistik dönem sur kalıntıları ziyaret ediliyor. Kıyıdan 100 metre açıkta Selimiye’ye yaklaşan teknelere yol göstermek amacıyla inşa edilmiş gözetleme burcu, deniz feneri, manastır ve tiyatro kentin görülmeye değer diğer kalıntıları. Bölgedeki batıklardan çıkarılan kalıntılar ise Bodrum Sualtı Müzesi’nde sergileniyor.
Biri Selimiye’nin en yüksek tepesinde, diğeri Sarıkaya tepesinde, sonuncusu ise Kızılköy Mahallesi’ndeki Aşarkale. Koyun güneydoğu tepelerindeki Helenistik dönem sur kalıntıları ziyaret ediliyor. Kıyıdan 100 metre açıkta Selimiye’ye yaklaşan teknelere yol göstermek amacıyla inşa edilmiş gözetleme burcu, deniz feneri, manastır ve tiyatro kentin görülmeye değer diğer kalıntıları. Bölgedeki batıklardan çıkarılan kalıntılar ise Bodrum Sualtı Müzesi’nde sergileniyor.
Bir diğer uğrak yeri ise, Orhaniye’den çıkış yapan teknelerin de uğradığı Dişlice adası. Ada, anıtlaşmış volkanik kaya görüntülerine sahip. Kayalar o kadar girintili çıkıntılı ki, beraber olmak amacıyla yer arayan aşıklara çok sayıda uygun köşe bulunduğu için "aşk adası" da deniyor. Adanın Bencik Koyu’na bakan arka yüzü ise minik plajlara sahip.
Bozburun’u, daha çok yatçılar tanıyor. Turizm bakımından bölgenin en bakir yerlerinden biridir. Sakin bir tatil isteyenlere önerilir. Büyük tesisler yok. Küçük ama kaliteli tesisler bulabilirsiniz. Kent merkezi Sömbeki körfezinin koylarından birinde yer alır. Çevre, Marmaris’in diğer bölgelerine göre alışılmadık ölçüde çıplaktır. Küçük otelleri, pansiyonları, iyi balıkçı lokantaları vardır. En iyi guletlerin burada yapıldığını söylüyorlar. Çevresinde tekneyle ulaşılabilecek çok sayıda sakin koy bulunmaktadır.
Bozburun limanından, çevredeki koy ve adacıklara tekne turları yapılır. Bozburun yakınlarında Asar Tepesi üzerinde Larymna yerleşiminin pek önemli olmayan kalıntıları bulunur. Tepeye çıkış yaklaşık 45 dakika sürer. Sur parçaları, mezar kalıntıları çevreye dağılmıştır. Tepeden Bozburun güzel görünür.
Marmaris’ten Bozburun’a iki ayrı yoldan gidilebilir. Toplam 45 km tutan ilk seçenek için Datça yoluna girip, Hisarönü sapağından ayrılarak sahil yolunu izlemek gerekiyor. Hisarönü, Orhaniye, Selimiye bu yol üzerindeki yerleşimler. Bozburun’a ayrıca, İçmeler-Bayır üzerinden güneye yönelerek de ulaşabilirsiniz. Bayır’dan sonra 24 km tutan virajlı yol Söğüt Köyü’nden geçiyor. Bozburun-Marmaris arası düzenli minibüs seferleri var.
Bozburun, ahşap gulet tipi teknelerin yapım yeri. Çok sayıda atölye var, tekne yapılan. Guletin ustaları da burada. Babadan oğula bir meslek olarak yaygınlaşmış gulet yapımcılığı. Talep büyüdükçe de hem ustalar, hem de atölyelerin sayısı artmış. Ustalar artmış artmasına da bazıları hala isimleriyle anılıyor. Mehmet Usta bunlardan biri.
"Ben Bozburun’da doğdum ve büyüdüm. Babam uzun yıllar süngercilik yaptı. Eskiden köylünün en büyük geçim kaynaklarından biriydi. Bir yandan da balıkçılık ile uğraşırdı. Yani biz hem doğduğumuz köy nedeniyle hem de aileden hep denizle iç içeydik. Ben başka ustaların yanında çalışarak bu işi öğrendim. İlk başlarda küçük işler yapıyorduk. Sonra baktık ki yaptığımız işler beğeniliyor daha büyük işler almaya başladık. Şu anda bu meslekte 10. yılımı doldurmak üzereyim."
Mehmet Usta böyle anlatıyor, tekne ustalığındaki geçmişini. Kendisi 10 yıldır uğraşıyor bu işle ama bölgede 40 yıldır yapılıyor ahşap yat ya da gulet tipi tekneler. Mehmet Usta "Babalarımız gibi bizden sonra bu işi sürdürecek ustalar yetiştiriyoruz" diyor. Bozburun tekne yapım atölyeleri, sadece Marmaris ya da Bodrum’dan değil, yurt dışından da sipariş alıyorlar. Yunanistan kıyılarında dolaşan ahşap teknelerin bir bölümü de bu tezgahlardan çıkmış. Önümüzdeki yıllarda sayının artacağından söz ediliyor.
Söğüt köyünün 1 km güneybatısında, okulun biraz arkasındaki tepecik üzerinde Thyssanos yerleşimi kalıntıları vardır. Kazı yapılmamış antik yerleşimde kalıntılar birkaç duvar parçasından, temel izlerinden ve tepenin arka yüzündeki duvar kalıntılarından ibaret. Köy denizden içeride kalıyor.
Söğüt’ün denize açılan kapısı ise Saranda koyu. Söğüt’e 3 km uzaklıktaki Saranda’ya inişte sizi etkileyici bir manzara karşılayacak. Sömbeki körfezi ve yeşillikler içinde Saranda koyu ayaklarınızın altında. İleride ve sisler içindeki büyük ada ise Yunanistan’ın Sömbeki (Simi) Adası.
Söğüt’ün denize açılan kapısı ise Saranda koyu. Söğüt’e 3 km uzaklıktaki Saranda’ya inişte sizi etkileyici bir manzara karşılayacak. Sömbeki körfezi ve yeşillikler içinde Saranda koyu ayaklarınızın altında. İleride ve sisler içindeki büyük ada ise Yunanistan’ın Sömbeki (Simi) Adası.
Taşlıca’ya girerken sağa ayrılan toprak yol, 8 km sonra bir güzel limana, Serçe limanına ulaştırır. Mavi Yolculuk teknelerinin demirlediği, pırıl pırıl dip görüntüsü sunan liman, en sert havalarda bile korunaklıdır. Yapılan bir sualtı araştırmasında 11. yy ait batık ve içinde cam eşya bulunmuş, bu parçalar Bodrum Sualtı Müzesi’ne gönderilmiştir. Serçe Limanı bu arkeolojik bulguların yeri olarak tanınmaktadır. Kasara kentinin de burada kurulduğu belirtilmektedir ama kente ait herhangi bir bulgu yoktur.
Bozukkale limanına ve yakınındaki Loryma antik kent kalıntılarına karadan ulaşmak isterseniz eğer, Söğüt’ten Taşlıca’ya kadar arabayla gitmek, sonra da yürümek zorundasınız. Bozukkale Limanı, rüzgara karşı korunaklı konumuyla bugün mavi yolculuk teknelerinin ve yatların en önemli durak noktalarındandır. Körfez tarihte de bu konumu nedeniyle stratejik öneme sahipti. İÖ 1412 yılında Atina donanması burada konaklamış, İÖ 395’te Knidos deniz savaşı öncesinde yine burada toparlanmıştı.
Koyda bugün mavi yolculuk tekneleri ve yatlara hizmet veren lokantalar bulunmaktadır.
Koyda bugün mavi yolculuk tekneleri ve yatlara hizmet veren lokantalar bulunmaktadır.
Hisarönü’nün her zaman esintili nemsiz havası ve temiz suyunun astım ve kalp rahatsızlıkları olanlara iyi geldiği biliniyor. Hava esintili ve deniz de çalkantılı olunca, mavi yolculuk tekneleri Hisarönü yerine Orhaniye ve Selimiye’yi tercih ediyorlar. Ya da biraz ötedeki Bencik limanını. Ama esintili hava, rüzgar sörfçülerini çekiyor. Marmaris bölgesinin en iyi rüzgar sörfü alanı burası dense yeridir.
Köyle körfez arasında Eren Dağı üzerindeki Pazarlık (ya da Gavur Pazarı) adı verilen düzlükte Kastabos adlı bir tapınak kentçiğinin kalıntıları göze çarpıyor. Kalıntılar Hemithea tapınağına ait. Antik çağ tarihçisi
Sicilyalı Diodoros Apollon tarafından bu bölgeye getirilmiş Molpadia adlı kadına Hemithea (yarı tanrıça) adı altında tapınıldığını ve onun için bir tapınak yapıldığını, tapınağın ününün uzun süre devam ettiğini anlatır. Kastabos kentçiği Bybassos antik kentine bağlıydı. Bybassos kenti ise tapınağın 1-2 km kuzeyinde, Marmaris-Bozburun yolu ile deniz arasındaki tepenin üstünde ve yamaçlarında izlenebilir. Tepedeki ortaçağ kalesi iyi durumdadır.
Sicilyalı Diodoros Apollon tarafından bu bölgeye getirilmiş Molpadia adlı kadına Hemithea (yarı tanrıça) adı altında tapınıldığını ve onun için bir tapınak yapıldığını, tapınağın ününün uzun süre devam ettiğini anlatır. Kastabos kentçiği Bybassos antik kentine bağlıydı. Bybassos kenti ise tapınağın 1-2 km kuzeyinde, Marmaris-Bozburun yolu ile deniz arasındaki tepenin üstünde ve yamaçlarında izlenebilir. Tepedeki ortaçağ kalesi iyi durumdadır.
Özellikle İnegöl köftesi tavsiye olunur. Tavuk, balık ve et de yiyebilirsiniz. Hepsi odun ateşinde pişiriliyor ve ayrı bir lezzet kazanıyor. Kampa girişte kişi ve araç için küçük bir para ödeyeceksiniz. Halkın Emel Sayın koyu adını verdiği koyda karavan veya çadırla kamp yapmak da mümkün.
Sabahları da çevreye günübirlik gezi yapan motorlara binebilirsiniz. Gezi 10.00’da başlayıp 18.00’de sona eriyor. Kumanyalı veya kumanyasız olarak istediğiniz gibi katılabiliyorsunuz.
Sabahları da çevreye günübirlik gezi yapan motorlara binebilirsiniz. Gezi 10.00’da başlayıp 18.00’de sona eriyor. Kumanyalı veya kumanyasız olarak istediğiniz gibi katılabiliyorsunuz.